Mermer, doğal bir taş olarak öncelikle spesifik termal genleşme özellikleri sergileyen kalsiyum karbonattan oluşur. Isıya maruz kaldığında mermerin içindeki moleküller titreşir ve birbirinden uzaklaşarak malzemenin genişlemesine neden olur. Tersine, sıcaklık düştüğünde moleküller büzülür. Bu değişiklikler kademeli olarak meydana gelirse, mermer tipik olarak bu değişimleri önemli bir hasara uğramadan karşılayabilir. Bununla birlikte, hızlı veya aşırı sıcaklık değişiklikleri, taş içinde farklı genleşme oranları yaratarak iç gerilimlere yol açabilir. Zamanla bu, hemen görülemeyen ancak tablanın yapısal bütünlüğünü tehlikeye atabilecek mikro çatlakların oluşmasına neden olabilir. Aşırı durumlarda bu tür stres, yalnızca estetiği etkilemekle kalmayıp aynı zamanda tüm masa yapısını zayıflatan gözle görülür çatlaklara yol açabilir. Kullanıcıların, bu riskleri azaltmak için masa etrafında tutarlı bir sıcaklık tutmaları, ısıtma deliklerinin, doğrudan güneş ışığının veya diğer ısı kaynaklarının yakınına yerleştirmekten kaçınmaları tavsiye edilir.
Mermer masaya uygulanan kaplama, sıcaklığa bağlı hasara karşı dayanıklılığında önemli bir rol oynar. Cilalı mermer güzel olmasına rağmen yüksek sıcaklıklara karşı özellikle hassas olabilir. Sıcak nesneler doğrudan yüzeye yerleştirildiğinde, ısı, kaplamanın bozulmasına veya renginin bozulmasına neden olabilir ve bu da zamanla donuk bir görünüme yol açabilir. Ani ısı uygulaması, mermerin parlaklığını ve parlaklığını azaltan, kalıcı yüzey hasarı olan aşındırma olarak kendini gösteren termal şoka neden olabilir. Bu etki, ısının daha kolay nüfuz edebildiği, gözenekli yapıya sahip mermer türlerinde daha da şiddetlenmektedir. Yüzeyi korumak için sac sac ayağı veya ısı yastıkları gibi yalıtım malzemelerinin kullanılması çok önemlidir. Periyodik cilalama ve yeniden mühürleme, koruyucu tabakanın korunmasına yardımcı olabilir ve masanın ısı hasarına karşı direncini artırabilir.
Sıcaklık dalgalanmaları sıklıkla nem seviyelerini etkileyerek mermer yüzeyinde yoğuşmanın oluşabileceği koşullar yaratır. Bu özellikle sıcak havanın nemin soğuk mermer üzerine yerleşmesine neden olabileceği yüksek nemli ortamlarda geçerlidir. Mermer yeterince yalıtılmazsa bu nem taşa nüfuz edebilir ve sıvılardan, hatta mermerin içindeki minerallerden kaynaklanan lekelere yol açabilir. Neme uzun süre maruz kalmak, özellikle yetersiz havalandırılan alanlarda küf veya mantar oluşumunu teşvik edebilir. Yalıtılmış yüzeylerde bile olası uzun vadeli etkileri önlemek için dökülmeleri ve nemi hızlı bir şekilde silmek önemlidir. Bu sorunlarla mücadele etmek için, yüksek kaliteli bir sızdırmazlık maddesinin düzenli olarak uygulanması, nem girişine karşı bir bariyer oluştururken aynı zamanda masanın lekelenme ve renk solmasına karşı direncini de artırabilir.
Mermer kaplamalı bir masanın genel dayanıklılığı, zaman içindeki sıcaklık değişimlerine maruz kalmasından doğrudan etkilenir. Sıcak ve soğuk ortamlar arasındaki sürekli döngü, taşın yapısını zayıflatabilir, bu da onu ufalanma veya çatlama gibi fiziksel hasarlara daha yatkın hale getirebilir. Yüzey kusurları aşınmayla daha belirgin hale geldiğinden estetik çekicilik de azalabilir. Zamanla bu durum masanın değerinde hem işlevsel hem de estetik açıdan önemli bir azalmaya yol açabilir. Kullanıcılar, iç mekan iklimini klima veya ısıtma sistemleriyle kontrol etmek ve aşırı çevresel değişikliklerden kaçınmak gibi sabit çevre koşullarını koruyarak mermer masalarının dayanıklılığını artırabilirler. Uygun pH nötr temizleyicilerle düzenli temizlik yapmak ve herhangi bir hasar belirtisine anında müdahale etmek gibi rutin bakım uygulamalarını uygulamak, masanın ömrünü uzatmaya yardımcı olabilir.